Varoluşçu Eğitim Programı / Null Program - Yazar: Derya Acar Başeğmez


Dersimize Muzafer Sherif’in sosyal psikoloji alanında yapmış olduğu deneyi izleyerek başladık. İnsanın var olma nedenleri temele alınarak oluşturulacak grupların, ortak amaçlara ulaşmak için yaptıkları etkinliklerde daha başarılı olduğu sonucuna ulaştık. Dersin devam eden saatlerinde Flinders ve Eisner’in, “null curriculum”  bölümlerini inceledik. Güzel ve verimli bir hafta olduğunu düşünüyorum.

Eisner tüm okulların temelde üç programı olduğunu iddia etmektedir: Açık (explicit), örtük (implicit), ve ihmal edilen (null). Esiner açık programı eğitsel hedeflerin gerçekleştirilmesi için düzenlenen dersler olarak ifade etmektedir. Matematik, Fen Bilimleri, İngilizce, Sanat ve Beden eğitimi gibi dersleri ifade etmektedir. Programda ulaşılmak istenen amaçlar ve çıktılar açıkça belirtilmektedir. Örtük program ise yazılı bir program değildir. Okul içerisinde yer alan iletişim biçimleri, okulun atmosferi, değerler, kültürel tutum gibi pek çok ögeyi içerisinde barındıran geniş bir kavramdır. Bir anlamda açık(resmi) programın dışında kalan, ancak öğrencilerin öğrenmeleri üzerinde çok etkili olan bir programdır. Örtük program, okulda günlük yaşantıların bir parçası olan programdır. Eisner ihmal edilen programı ise çok yönlü bir kavram olarak ifade etmektedir. Mevcut programları temsil eden tam bir listeye mevcut olmadan ihmal edilen programın sınırlarının belirlenmesinin zor olacağını düşünmektedir. İhmal edilen program içerisinde özellikle entelektüel süreçlerin ve belirli konu alanlarının yer aldığını belirtmektedir.

Eisner, okulların eğitim programları ile her şeyi öğretemediğini kabul eder. Eğitimsel açıdan yararlı olanların seçilerek programlarda yer aldığını ifade eder. Ancak öğretilemeyen şeylerin öğretilenler kadar önemli olduğunu belirtmektedir. Eisner okul içerisinde ihmal edilen muhtemel konuların ekonomi, hukuk, psikoloji ve antropoloji gibi konu alanları olduğunu söyler. İhmal edilen program bir disiplin içinde yer alan alt alanlardan da oluşabilir. Eisner, Biyoloji programlarında atlanan evrim konularını ya da Tarih derslerinde nadiren bilim tarihine önem vermesini atlanan spesifik alt boyut olarak değerlendirmektedir. Değerler, tutumlar ve duygular gibi ihmal edilen ögeleri entelektüel süreçlerin bir alt boyutu olarak görmektedir. Esiner ve Flinders ihmal edilen programın önemsenmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar. Eisner varoluşsal eğitim programları içerisinde önemli kişilerden biridir. Öğrenme ortamlarında sadece zihinsel becerilerin geliştirilmesinden ziyade öğrencilerin duygusal yönlerinin, değer yargılarının ve entelektüel süreçlerin de geliştirilmesini savunmaktadır. Öğrencilerin beş duyusunun da geliştirilmesine yönelik eğitimlerin yapılması gerektiğini savunur. Ancak ihmal edilen programlarının içeriğine bakıldığında entelektüel becerilerin, değerlerin ve duyuşsal süreçlerin yer aldığı görülmektedir. Bu açıdan Eisner, okullarda ihmal edilen programların incelenmesinin gerekliliğini vurgular.

Genel olarak şu şekilde yorum yapabilirim. Bana göre resmi program ne kadar önemliyse örtük program da o kadar önemlidir. Resmi programın ve örtük programın birbirinden kopuk olmayan programlar olduğunu düşünüyorum. Çünkü ahlaki değerler, davranış biçimleri, tutumlar, düşünme becerileri gibi toplumumuz için önemli olan pek çok şey örtük programla şekillenmektedir. Ayrıca öğrencilere sadece bilişsel kazanımların kazandırılmaya çalışılmasından ziyade duyuşsal ve psikomotor becerilerin de kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Öğrencilerin gelişimlerinin bir bütün olduğu düşünüldüğünde her üç alanın da önemli olduğunu düşünüyorum. İlerleyen süreçlerde eğitim düzeyi yüksek olup değer yargıları yönünden zayıf bireylerin yetiştirilmesinin toplumumuzu olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Eğitimde niceliğe verilen önemin niteliğe de verilmesinin daha yaralı olacağını düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder