Müzakereci Eğitim Programı - Yazar: Bilge Özgür İnam


Müzakere kavramı daha çok hukuk alanında kullanılan bir kavram olmasına karşın program alanındaki müzakere kavramı ile de benzerlikler göstermektedir. İyi program yapabilmek için sosyal bir sürece ihtiyaç vardır.

Müzakereci geleneğe gere program yapma yalnızca konu alanı uzmanı olan bir grup insan tarafından yürütülmemelidir. Program konu alanı uzmanları ya da programı denetlemekle görevlendirilmiş görevliler tarafından kontrol edilmelidir. Program yapmaya da müzakere rehberlik etmelidir. Program sorunları teorik bilgi üretimi ile çözülemeyeceğinden programlar teori ve uygulamayı birleştiren müzakere geleneği ile inşa edilmelidir. Müzakere program yapma sürecine yöntemsel olarak yön verirken teorik bilginin uygulamayı gerekçelendirmesini sağlar.

Müzakereci gelenek okurların programın ne olduğu ve ne olması gerektiği ile ilgili katkı sağlamaya davet etmektedir. Her katılımcı katkı sağlamalıdır. Vatandaşlar programa katkıda bulunma potansiyeline sahiptir. Ancak verilen çerçeve içinde çalışmaya istekli olmaları gerekmektedir. Müzakere sürecinde öğretmenler, veliler, iş dünyası liderleri, politikacılar vb. olmalıdır. Bu bağlamda programın biraz adalete benzetilebilir. İkisi de gerçekleşmeye çalışır ancak varış noktası belli değildir.

İngiliz filozof William Reid’in müzakereci program hakkında pek çok görüşü vardır ancak bunlardan en temel olanı “bütün programlar evrensel liberal eğitime ulaşmak için çabalamalıdır” şeklinde olandır. Liberal eğitim Antik Yunan ve Roma’da genç erkekleri özellikle yöneticilik için hazırlayan eğitimdir. Liberal eğitim mükemmelliği arar. Liberal olarak eğitilen kişinin kalbinde bütünlük ve özerklik var. Öğrencileri sosyal, politik, ahlak ve entelektüel beceriler açısından mükemmel olmaya zorlar. Müzakereci program hem bir ideal hem bir eylem planıdır. Yaratıcılık, zihinsel özgürleşme sağlar. Nasıl bir birey yetiştirilmeli noktasında liberal eğitimle birleşmektedir. Eğitim programlarına liberal arts konulmasını önerir. Aslında bu noktada müzakereci programın sadece yöntemsel olmadığını düşünüyorum. Çünkü liberal eğitimle amaçlar açısından birleşiyor. Yoğun bir içerik seçkisi öneriyor. Bunu yaparken müzakereci yöntemin kullanılmasını öneriyor. Hem ahlaki hem de entelektüel olarak insanın yüceltilmesini önemsiyor. Teori ve pratik birbirinden ayrılmaz ahlak ve entelektüel gelişimi sağlamak ve bu yolla bireyi özgürleştirebilmek için konu alanı araç olarak görüyor.

Sistematik ve radikal gelenekleri eleştiren müzakereci program anlayışı uygulamacıların başkasının uzmanlığını uygulayan teknisyenler olmaması gerektiği görüşünü savunur. Sistematik bakış açısı öğretmenlere formüller vererek belirsizliği kaldırır. Ancak hiçbir formül her koşulda dikkate alınamaz. Uygulama dünyasında ortaya çıkar. İyi bir program yapımında her olası senaryoyu hesaba katmak gerekir. Müzakereci program öğretmenlerin teknisyenliğini eleştirmektedir.

Müzakereci program öğretmenin program yapma sürecinde aktif olmasını önermektedir. Çünkü öğretmen sınıf ortamını en iyi bilen kişidir. Gerçekleri bilir, olası sorunları tahmin eder ve çözüm yolları getirir. Müzakereci bakışta öğretmen hem sanat hem de bilim yapmaktadır. Maalesef ülkemizde öğretmenlerin deneyimlerinden yeterince yararlanılmadığı gibi özellikle onları küçümseyici ifadelerle motivasyonları da düşürülmektedir. Öğretmenler kendilerini geliştirmedikleri, program yapma süreçlerine aktif katılımda bulunmadıkları noktalarında akademik ortamlarda, hiç okul, sınıf ortamı bilmeyen, öğretmenlik yapmamış kişiler tarafından eleştirilmektedir. Öğretmenin gücü programı yapan herkesi gücünden fazladır. Şu unutulmamalıdır ki, program kâğıt üzerinde ne kadar mükemmel olursa olsun her türlü bağlamda onu uygulanabilir kılabilecek tek kişi öğretmendir. Ülke olarak başarıyı yakalamak istiyorsak başta öğretmenlerin gelişimlerini teşvik etmeliyiz diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder