Guy Senese'in Ziyareti - Yazar: Meryem Hamsi İmrol


Liberal eğitimle ilgili yaklaşık üç hafta boyunca okumalar ve tartışmalar gerçekleştirdik. Her birinde aklımdaki temel soru “iyi bir şey mi-kötü bir şey mi?” şeklindeydi ve kendimce buna yanıt aradım diyebilirim. Ancak kavramın ifade ettiği anlam, yorumlanması ve uygulanmasının çok çeşitlilik içerdiğini fark ederek bu çabanın boş olduğunu düşündüm. Guy Senese’in ziyareti de şu anki farkındalığımda oldukça etkili oldu aslında. Genel olarak eğitim, okul, toplum ve öğretmen üzerinde söylemlerde bulunsa da liberal eğitimin özünde olumlu bir amaç içerdiği mesajını verdiğini düşünüyorum. Freire’ye yaptığı atıflarla eğitimin bireyi özgürleştirmesi, ezmeye karşı olması, sosyal adaleti destekleyerek mutlu bir yaşam sürdürmeye hizmet etmesi gerektiği vurgusu oldukça etkiliydi bence. Özellikle bu amaca aracı olabilecek pek çok kaynağın (ders kitabı, konu alanı, testle-sınavlar vb.) amaçlaştırıldığı günümüz koşullarında defalarca altını çizmeli belki de. Bu bağlamda liberal eğitim ile neoliberal eğitimin ortak bir kavramdan türetilmiş gibi görünse de tamamen farklı anlamı ifade etmesini de göz ardı etmemek gerekir. Evet yine özgürlükten bahsediliyor belki ama bireysel çıkarların öne çıkarıldığı ve rekabetin desteklendiği bir sistemle ezen-ezilen grupların toplumda yeniden üretiminin söz konusu bir özgürlük anlayışı var neoliberal bakış açısında. Okullardaki yansımasının bir sonucu olarak da başarılı olmak için yarışma zorunluluğu, başarısız olduğunda iş-meslek edinemeyeceği ve bunun kendi yetersizliğinden kaynaklandığı fikrinin özgürleştirmek bir yana çaresizleştirdiğini düşünmekten kendimi alamıyorum maalesef.

Üniversite ile ilgili olarak da liberal eğitimin yüksek öğretim kademesi için daha uygun olduğunu okuduğumuzu hatırlıyorum. Ancak bu dersten sonra artık üniversitede bile özgürleştiren bir eğitimden bahsedilemeyeceği izlenimine kapıldım. Programlardan tarih, edebiyat ve sanat derslerinin çıkarılması, belli bir mesleğe hazırlık, önceki kademelerde olduğu gibi eğitim süreci sonunda bir sınavla test edilecek ve geleceği belirlenecek olmak pek de bir değişiklik olmadığını gözler önüne seriyor açıkçası. Dolayısıyla Senese’in üniversiteyi “dışarıda boş boş dolaşmak yerine uğranan, belli bir zaman geçirilen bir yer” ironisinin önemli olduğunu düşünüyorum. Böyle bir üniversite gerçeği söz konusuyken eğitimin ve eğitimli insanın niteliği hakkında da umutsuzlaşıyor insan ister istemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder