Radikal Eğitim Programı (1) - Yazar: Derya Acar Başeğmez


Dersimiz kapsamında radikal eğitim programı ve temsilcileri, ortak alanlar (commonplace), radikal programların güçlü ve eksik yanları hakkında konuştuk. Dersimizin verimli geçtiğini düşünüyorum. Derse yönelik izlenimlerimi aşağıdaki gibi özetleyebilirim.      
  
Radikaller, sistematik ve varoluşçu eğitim programcıların aksine çalışmalarını politik görürler. Sistematik programcılara göre program nesneldir. Ancak radikal yaklaşımcılar programla siyaseti ayrılmaz bir bütün olarak görürler. Apple’ a göre “programlar tarafsız bir bilgi topluluğu değildir. Her zaman bir geleneğin, meşru bir grubun bilgi vizyonunun bir parçasıdır”. Radikalcilere göre  programlardaki değişikliklerin her zaman eşitliği göz önünde bulundurması gerektiği, hatta bu amaca ulaşmanın büyük bir değişim ya da devrimci eylem anlamına geldiği düşünülmektedir. Bu düşünürlere göre hemen her okulun programı azınlık öğrencileri aşağılık pozisyonunda tutma ve aynı zamanda ayrıcalıklı öğrencileri daha ön plana çıkarma durumundadır. Apple, program çalışmalarının eşit olmayan toplumlarda sınıf ilişkilerinin kültürel ve ekonomik yeniden üretimi inceleyebildiği bir alan sağladığını belirtmektedir. Bu yüzden program çalışmalarını ırk, sınıf ve cinsiyet analizi perspektifi olarak görmektedir. Bu görüşü benimseyenler sosyoloji, ekonomi, fenomenoloji ve nitel araştırma yöntemlerini kullanarak okulların bir sınıf okulu haline nasıl geldiğini incelemeye çalışırlar.

Özelikle Freire geleneksel eğitimi bankacı eğitim modeli olarak değerlendirerek bu eğitim anlayışını eleştirir. Geleneksel eğitim uygulamalarını bir bankada yapılan işlemlere benzeterek, eğitimi “ tasarruf yatırımı” olarak ifade eder. Öğrenciler “yatırım nesneleri”, öğretmenler ise “yatırımcıdır”. Geleneksel eğitim anlayışıyla eğitime negatif bir anlam yüklendiğini belirtmektedir. Ona göre bankacı eğitim modeline alternatif “problem tanımlayıcı” eğitim modeli olması gerektiğidir. İnsanlar bu sayede dünyayı eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirebilecek, demokratik ortamda kendi benliklerini bulabilecektir. Freire ve diğer radikal kuram temsilcileri pedagoji, eleştirel teori kavramları üzerine odaklanırken eğitim programı oluşturmayı ikinci plana atmaktadır. Okulların eşitsizliği nasıl ürettiklerinin ardındaki sosyolojik temelleri anlamaya çalışırlar. Program oluşturmadan kaçınmalarının bir başka sebebi de teoloji (erek bilim) ya da nihai bir sonucun varsayılmasıdır. Radikaller nihai uçlarla tartışmakla nadiren ilgilenirler. Reform ve dönüşüm gibi geniş terimleri kullanmayı tercih ederler. Onlara göre toplum sürekli değişim içindedir, bu yüzden nihai sonlarla uğraşmak zaman kaybı olarak düşünülür.

Radikal kuram temsilcileri içerisinde ön plana çıkan isimlerden Apple ise, Neo-Marksist bir görüşe sahiptir. Neo- Marksist görüşe sahip yazarlara göre ülkenin siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta etkin ve baskın olan yapı ve görüşler okulun ve sınıfın örtük programını oluşturmaktadır. Apple örtük program ve öğretmenlerin rolü üzerinde durmuştur. Apple’a göre okullarda öğrencilere verilen bilgi ve uygulamalar, onların ailelerinin sosyo-ekonomik statülerine göre şekillenmektedir. İşçi, azınlık, diğer düşük statüden gelen öğrencilere sınıflarda dakiklik, temizlik, otoriteye saygı gibi değerler öğretilirken; üst statüden gelen öğrencilere açık görüşlülük, problem çözme gibi beceriler öğretilmektedir.

İlerlemeci ve varoluşçu programlarda bireylere verilen önem radikal eğitim programlarında eleştiri unsuru olarak kabul edilmektedir. 1930’ların başlangıcında Büyük Buhran’ın başlamasıyla zor anlar yaşanmıştır. İlerici eğitim derneğinin (PEA), aşırı bireye önem vermesi nedeniyle ekonomik çöküşe katkıda bulunduğuna inanıldı. Çocuk merkezli felsefe çocuğu merkeze yerleştirirken, öğretilmesi gereken konuları geri plana attı. Programların yurttaşlık hedeflerini azaltmış ve bunun yerine öğrenci isteklerine yerine getirmeye odaklanmıştır. PEA’nın yeni bir yönelime ihtiyacı olduğu savunuldu. Bu bağlamda toplumların yeniden şekillenmesi gündeme gelmiştir. Bu durumun ise öğretmenlerle değiştirilebileceğine inanıldı. Ortak alanlar içerinde öğretmen en önemli öge haline gelmiştir. Apple, Freire, Rugg ve Counts öğretmenlerin toplumdaki gücünü savunan kişilerdir. Ulusları sosyal yönden yönlendirme becerilerine sahip olan kişilerin öğretmenler olduğu kabul edildi. Öğretmenlerin hem sınıflarında hem de toplumlarda entelektüel gelişimi sağlaması gerektiği savunuldu.

Bu konudaki görüşlerimi şu şekilde özetleyebilirim. Radikal kuram temsilcilerinin de savunduğu gibi, toplumlarda öğretmenlerin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir toplumun gelişmiş toplum düzeyine ulaşmasında öğretmenlerin yeri inkar edilemez bir gerçektir. Öğretmenler sayesinde toplumlarda kendine yetebilen, özgür düşünebilen, üretici ve değer yargılarına sahip, vatan sevgisi olan bireyler yetiştirilebilmektedir. Öğretmenler toplumların değişimini sağlayan önemli kişiler arasında yer almaktadır. Diğer bir katıldığım nokta ise örtük programların okulların resmi programlarına yansıması ve etkilemesidir. Örtük programlarla resmi program arasında sıkı bir ilişki vardır. Bu bağlamda okullarda uygulanan programların her kesime hitap eden ve demokratik ilkeler doğrultusunda hazırlanması gerektiğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder