Dersimiz kapsamında radikal eğitim
programı ve temsilcileri, ortak alanlar (commonplace), radikal programların
güçlü ve eksik yanları hakkında konuştuk. Dersimizin verimli geçtiğini
düşünüyorum. Derse yönelik izlenimlerimi aşağıdaki gibi özetleyebilirim.
Radikaller, sistematik ve varoluşçu
eğitim programcıların aksine çalışmalarını politik görürler. Sistematik programcılara
göre program nesneldir. Ancak radikal yaklaşımcılar programla siyaseti ayrılmaz
bir bütün olarak görürler. Apple’ a göre “programlar tarafsız bir bilgi
topluluğu değildir. Her zaman bir geleneğin, meşru bir grubun bilgi vizyonunun
bir parçasıdır”. Radikalcilere göre
programlardaki değişikliklerin her zaman eşitliği göz önünde
bulundurması gerektiği, hatta bu amaca ulaşmanın büyük bir değişim ya da
devrimci eylem anlamına geldiği düşünülmektedir. Bu düşünürlere göre hemen her
okulun programı azınlık öğrencileri aşağılık pozisyonunda tutma ve aynı zamanda
ayrıcalıklı öğrencileri daha ön plana çıkarma durumundadır. Apple, program
çalışmalarının eşit olmayan toplumlarda sınıf ilişkilerinin kültürel ve
ekonomik yeniden üretimi inceleyebildiği bir alan sağladığını belirtmektedir.
Bu yüzden program çalışmalarını ırk, sınıf ve cinsiyet analizi perspektifi
olarak görmektedir. Bu görüşü benimseyenler sosyoloji, ekonomi, fenomenoloji ve
nitel araştırma yöntemlerini kullanarak okulların bir sınıf okulu haline nasıl
geldiğini incelemeye çalışırlar.
Özelikle Freire geleneksel eğitimi
bankacı eğitim modeli olarak değerlendirerek bu eğitim anlayışını eleştirir.
Geleneksel eğitim uygulamalarını bir bankada yapılan işlemlere benzeterek,
eğitimi “ tasarruf yatırımı” olarak ifade eder. Öğrenciler “yatırım nesneleri”,
öğretmenler ise “yatırımcıdır”. Geleneksel eğitim anlayışıyla eğitime negatif
bir anlam yüklendiğini belirtmektedir. Ona göre bankacı eğitim modeline
alternatif “problem tanımlayıcı” eğitim modeli olması gerektiğidir. İnsanlar bu
sayede dünyayı eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirebilecek, demokratik
ortamda kendi benliklerini bulabilecektir. Freire ve diğer radikal kuram
temsilcileri pedagoji, eleştirel teori kavramları üzerine odaklanırken eğitim
programı oluşturmayı ikinci plana atmaktadır. Okulların eşitsizliği nasıl
ürettiklerinin ardındaki sosyolojik temelleri anlamaya çalışırlar. Program
oluşturmadan kaçınmalarının bir başka sebebi de teoloji (erek bilim) ya da
nihai bir sonucun varsayılmasıdır. Radikaller nihai uçlarla tartışmakla nadiren
ilgilenirler. Reform ve dönüşüm gibi geniş terimleri kullanmayı tercih ederler.
Onlara göre toplum sürekli değişim içindedir, bu yüzden nihai sonlarla uğraşmak
zaman kaybı olarak düşünülür.
Radikal kuram temsilcileri içerisinde
ön plana çıkan isimlerden Apple ise, Neo-Marksist bir görüşe sahiptir. Neo-
Marksist görüşe sahip yazarlara göre ülkenin siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta
etkin ve baskın olan yapı ve görüşler okulun ve sınıfın örtük programını
oluşturmaktadır. Apple örtük program ve öğretmenlerin rolü üzerinde durmuştur.
Apple’a göre okullarda öğrencilere verilen bilgi ve uygulamalar, onların
ailelerinin sosyo-ekonomik statülerine göre şekillenmektedir. İşçi, azınlık,
diğer düşük statüden gelen öğrencilere sınıflarda dakiklik, temizlik, otoriteye
saygı gibi değerler öğretilirken; üst statüden gelen öğrencilere açık
görüşlülük, problem çözme gibi beceriler öğretilmektedir.
İlerlemeci ve varoluşçu programlarda
bireylere verilen önem radikal eğitim programlarında eleştiri unsuru olarak kabul
edilmektedir. 1930’ların başlangıcında Büyük Buhran’ın başlamasıyla zor anlar
yaşanmıştır. İlerici eğitim derneğinin (PEA), aşırı bireye önem vermesi
nedeniyle ekonomik çöküşe katkıda bulunduğuna inanıldı. Çocuk merkezli felsefe
çocuğu merkeze yerleştirirken, öğretilmesi gereken konuları geri plana attı.
Programların yurttaşlık hedeflerini azaltmış ve bunun yerine öğrenci
isteklerine yerine getirmeye odaklanmıştır. PEA’nın yeni bir yönelime ihtiyacı
olduğu savunuldu. Bu bağlamda toplumların yeniden şekillenmesi gündeme
gelmiştir. Bu durumun ise öğretmenlerle değiştirilebileceğine inanıldı. Ortak
alanlar içerinde öğretmen en önemli öge haline gelmiştir. Apple, Freire, Rugg ve
Counts öğretmenlerin toplumdaki gücünü savunan kişilerdir. Ulusları sosyal yönden
yönlendirme becerilerine sahip olan kişilerin öğretmenler olduğu kabul edildi.
Öğretmenlerin hem sınıflarında hem de toplumlarda entelektüel gelişimi
sağlaması gerektiği savunuldu.
Bu konudaki görüşlerimi şu şekilde
özetleyebilirim. Radikal kuram temsilcilerinin de savunduğu gibi, toplumlarda
öğretmenlerin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir toplumun gelişmiş toplum
düzeyine ulaşmasında öğretmenlerin yeri inkar edilemez bir gerçektir.
Öğretmenler sayesinde toplumlarda kendine yetebilen, özgür düşünebilen, üretici
ve değer yargılarına sahip, vatan sevgisi olan bireyler yetiştirilebilmektedir.
Öğretmenler toplumların değişimini sağlayan önemli kişiler arasında yer
almaktadır. Diğer bir katıldığım nokta ise örtük programların okulların resmi
programlarına yansıması ve etkilemesidir. Örtük programlarla resmi program
arasında sıkı bir ilişki vardır. Bu bağlamda okullarda uygulanan programların
her kesime hitap eden ve demokratik ilkeler doğrultusunda hazırlanması
gerektiğini düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder