Yeniden kavramsallaştırma 1970’lerde
ABD’de ortaya çıkan, geleneksel program geliştirme anlayışına karşı çıkan bir
akımdır. Yeniden kavramsallaştırma” kavramı, ABD’de
eğitim programı alanında bir paradigma değişimini ifade eder. Davranışsal
hedefler, planlar ve değerlendirme yoluyla programların geliştirilebileceği
fikrine karşı çıkar. Program çalışmalarının geliştirme ve yönetme işlevleri
eleştirilerek, programı anlamaya doğru bir yönelim başlamıştır. 1970 öncesi
program geliştirme çalışmalarının teknik bir iş olduğu, ancak 1970 sonrasında
odak noktasının felsefe, otobiyografi, tarih gibi daha kapsamlı konuların
olması gerektiği savunulur.
Eğitim programı alanında meydana gelen
içsel ve dışsal olaylar, ABD’de kriz yaşanmasına neden olmuştur. İşlemlere
aşırı odaklanma, etik konusunun dışarıda bırakılması, politik naiflik sorunları
içsel olaylar olarak sıralanabilir. Dışsal olaylara bakıldığında ise Sputnik
olayı, toplumlarda meydana gelen özgürleşme hareketlerine yönelik isyanlar,
kültürlere ait bilgilerinin toplumlarda farklılık göstermesi gibi sorunlar
sıralanabilir. Bu sorunlar ise ABD’de yeniden kavramsallaştırma sürecini
başlatmıştır.
Ülkemizde ABD’de olduğu gibi eğitim
programları alanında yeniden kavramsallaştırma döneminin olduğu tam olarak
söylenemez. Ancak ülkemizde program alanında ciddi sorunlar yaşanmakta ve
bunlar kriz olarak görülebilmektedir. YÖK 1997 yılında “eğitim programları ve
öğretim” bölümünün lisans programlarını kapatmıştır. Bu durum, nitelikli eğitim
programcısı yetiştirilmesi sürecini olumsuz etkilemiştir. Özel okul öncesi
kurumlarda hangi programların kullanıldığı, çalışan personelin ne kadar
nitelikli olduğu da ayrı bir tartışma konusudur. Okul öncesi eğitimin, aileden
sonra ilk eğitim kurumu olduğu düşünüldüğünde burada yapılacak yanlış
eğitimlerin çocuklar üzerinde kalıcı hasarlar bırakacağını söylemek mümkündür.
Programların hazırlanmasında ne kadar üzücü bir durum ki akademisyenlerden
görüşler çok fazla alınmamaktadır. Okul öncesi eğitimden başlanarak üniversite
eğitimi de dahil olmak üzere hazırlanacak programlarda akademisyenlerden daha
fazla görüş alınması ve hazırlanan programların kuramsal temellere dayandırılması
gerektiğini düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder