Liberal Eğitim Programı (2) - Yazar: Gülşah Coşkun Yaşar


Dersimizin beşinci haftasında Peters’ın kitabından ‘Ambiguties in Liberal Education and the Problem of its Content’ başlıklı ve ‘Dilemmas in Liberal Education’ başlıklı iki kitap bölümünü okuduk. Okumalardan kazandığım izlenimlere değinirsem eğer, bu haftaki okumanın önceki haftalara göre biraz daha karmaşık geldiğini ve kitabın verdiği mesajların ana hatlarını anlamlandırmamı zorlaştırdığını söyleyebilirim. Okumalarda liberal eğitimin savunduğu fikirlerin belirsiz olduğu, bireylerin liberal eğitim başlığı altında ‘free schools’ arzusunda olduğundan fakat bu istekte olan bireylerin kendilerinin neyi sınırlandırdığının ve neye bağlı olarak ‘free school’ arzusunda olduğunun açık olmadığından bahsedilmiştir. Başka bir ifade ile okullardaki öğretim programları mı, merkezi bir öğretim süreci mi, okul yönetimi mi, dış baskılar mı liberal eğitim başlığı altında daha bağımsız okullar konusunda istekleri olan bireyleri sınırlandırmaktadır? Bu sınırlılıkların net olmadığını ve bu net olmayan durumların da liberal eğitim anlayışında belirsizliklere neden olduğundan bahsedilmiştir. 

Makale genelinde liberal eğitim için üç ayrı yorumlama ile karşılaşıldığı üzerinde durulmuştur. Birinci liberal eğitim yorumu olarak liberal eğitimin aklın gelişimini destekleyen, mesleki ya da araçsal bir bağı olmayan ve bilgi bilgi içindir görüşünü benimseyen bir kavram olarak görüldüğü ifade edilmiştir. Aklın gelişiminin bilginin araçsal yollar için öğrenilmesi uğruna sınırlandırıldığı tartışılmıştır. İkinci yorum olarak ise tek bir disiplinle eğitimin sınırlandırılmaması aklın gelişiminin sağlanması için bireyin çok yönlü gelişimini savunan bir liberal eğitim yorumu ile karşılaşılmıştır. Üçüncü liberal eğitim yorumunda ise dogmatik öğretim metotlarının ve konu alanının fazla ön plana çıkmasının aklı sınırlandırması ve kişinin deneyimleyerek ve problem çözerek öğrenmesini engellemesi üzerinde durulmuştur.

Daha önce de değindiğim gibi okurken anlayamadığım noktaları dersteki tartışmalardan sonra çok daha iyi şekillendirebildim. Liberal eğitim için dersin başında tek tek sıraladığımız özellikler kafamda çok net bir çerçeve çizebilmemi sağladı. Öncelikle liberal eğitimin tarih, felsefe, edebiyat, matematik ve fen bilimleri alanlarındaki eğitim ile aklın gelişiminin sağlanabileceğini savunduğu üzerinde durduk. Liberal eğitime göre en değerli varlık ‘akıl’dır ve dolayısıyla öncelikle aklın ilkelerini çözmek gereklidir. Aklın ilkelerini çözerken de teorik düşünmenin önemi üzerinde durulmaktadır. Liberal eğitimin aklın gelişimini, büyük eserlerin öğrenimini savunmasının yanı sıra merak ve ilginin doğal insan özellikleri olduğunu ve merak ve ilginin kişiyi yukarıda bahsedilen alanlarda öğrenmeye teşvik ettiğini tartıştık. Eski Yunanda filizlenen liberal eğitim anlayışında bilgi bilgi içindir ve bilgi bir amaçtır ama araç değildir fikrinin sonraları bizi ‘Hangi bilgi değerlidir?’ şeklinde başka bir soruya götürdüğünü tartıştık.  Liberal eğitime göre insan aklını geliştiren bilgi değerlidir. Sınıfta yapılan tartışmalarda da genelde uygulamalarda karşılık bulan, pratik olan, hayatta kullanımı olan bilgilerin bizler için değerli statüsünde olduğunu gördük.

Peki, liberal eğitim hangi bilginin peşinde koşulmasını savunmaktadır? Liberal eğitime göre değerli bilginin yani amaç olan ama araç olmayan, tanımlanmış sınırları belli olan ve tıp, mühendislik, eğitim vb. gibi alanlardakinin aksine uygulamaya ve pratiğe dayanmayan bilginin peşinde koşulmalıdır.
Bunlara ek olarak, dersimizde öğretmen – bilgi ilişkisini de tartıştık.  Konu alanının çok fazla ön plana çıkmasının öğretmenlere nedensiz bir otorite sağladığını ve sorgulayıcı değil dayatmacı bir eğitimle karşı karşıya kalındığı üzerine durduk. Okumalarda da bu kısım öğrencilerin akıl yürütmesinin ve bilgi kapasitelerinin öğretmenin keyfine ve isteğine bırakılmaması gerektiği şeklinde geçiyordu. Çok dikkat çekici bir söylem olarak altını kitabı okurken de çizmiştim. Üzerine grup tartışması yapmak da benim için çok etkili oldu.

Dersimizin bir başka bölümünde de liberal eğitimin özgürleştirme kavramı ile beraber anıldığından ama bu iki kavramın aslında birbirleriyle çelişen uygulamalar barındırdığından bahsettik. Örneğin, ülkemizde kitapların belli kişiler tarafından yapılması, paydaşların yeterince varlıklarını gösterememeleri bir çelişki olarak belirtilebileceğini konuştuk. Liberal eğitimin seçilmiş bilgi öğrenilirse zihnin gelişmesini savunmasının aslında liberal eğitimin kavramsal çerçevesi içerisinde bir çelişki yaratmadığından ama bizim okullardaki uygulamalarımızla liberal eğitimini ilişkilendirdiğimizde bu çelişkinin net bir şekilde görülebileceğinden bahsettik.

Liberal eğitime ilişkin net bir çerçeve çizebilmek adına hocamızın verdiği örnek bana çok yardımcı oldu. Ders sırasında eğer bir kurumun ‘Entelektüel ve aklın gelişimini destekleyen bir eğitim sunuyoruz’ görüşüyle yola çıktığında tam olarak liberal eğitim kapsamında olduğunu fakat yine başka bir kurumun ‘Entelektüel bir eğitim sunuyoruz ama aynı zamanda da iş dünyasına eleman yetiştiriyoruz’ görüşüyle yola çıktığında ise liberal değil pragmatik bir eğitim anlayışını benimsediğini tartıştık. Günümüzde bilgi türlerinin hepsinin birlikte uyum içerisinde sağlandığı bir eğitim anlayışının var olduğunu ve dolayısıyla liberal eğitimin günümüzde tek başına görülemeyeceği üzerinde durduk.

Liberal eğitim ve Schwab arasındaki ilişinin üzerinde geçen haftaki dersimizde de durmuştuk. Bu haftaki dersimizde bu konu üzerine tekrar düşünmek ve bilgilerimizi tekrar hatırlamak kendi adıma çok yararlı oldu. Liberal eğitim tıp, mühendislik, eğitim gibi uygulamaya dönük alanlara karşı dururken, Schwab’in savunduğu anlayışta ise bilgilerin uygulamaya dönük olması ve uygulamaların problemlerden başlaması gibi bir görüş vardır. Dolayısıyla özetle liberal eğitimin uygulamaya karşı bir bakışı varken, Schwab de liberal eğitimdeki bu boşluğu doldurmaktadır.

Dersimizin sonuna doğru çok değerli gördüğüm başka bir tartışma konusu üzerinde durduk. Liberal eğitim genel eğitim anlayışı kapsamında alanda uzmanlaşmayı savunuyorken biz ülkemizde öğretmenlerimizi hangi anlayışa göre yetiştirmeliyiz sorusu üzerine tartıştık. Öğretmenin önce liberal eğitimin savunduğu gibi entelektüel gelişimini sağlaması ve sonrada kendi alanında derinleşmesinin önemi üzerinde durduk. Bu ikisinin geleceği şekillendirecek öğretmen için birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini tartıştık. Peki, toplum nasıl bir öğretmen istiyor sorusuna cevap aradığımızda ise, toplumdaki öğretmen anlayışının liberal eğitimin genel eğitim başlığı altında savunduğu gibi alanında derinleşmeye yönelik olduğunu tartıştık. Şüphesiz ki, öğretmenlerin toplumda alan uzmanlıklarının entelektüel gelişimlerinden daha önemli olarak algılanmasının birçok dış faktörü olduğu üzerinde durduk.

Bu haftaki ders genel hatlarıyla liberal eğitimin ne olduğunu, ne olmadığını, nasıl uygulandığını, çelişkilerinin, ne olduğunu,  anlamak açısından bana çok yardımcı oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder