Dersimizin
beşinci haftasında Peters’ın kitabından ‘Ambiguties in Liberal Education and
the Problem of its Content’ başlıklı ve ‘Dilemmas in Liberal Education’
başlıklı iki kitap bölümünü okuduk. Okumalardan kazandığım izlenimlere
değinirsem eğer, bu haftaki okumanın önceki haftalara göre biraz daha karmaşık
geldiğini ve kitabın verdiği mesajların ana hatlarını anlamlandırmamı
zorlaştırdığını söyleyebilirim. Okumalarda liberal eğitimin savunduğu
fikirlerin belirsiz olduğu, bireylerin liberal eğitim başlığı altında ‘free
schools’ arzusunda olduğundan fakat bu istekte olan bireylerin kendilerinin neyi
sınırlandırdığının ve neye bağlı olarak ‘free school’ arzusunda olduğunun açık
olmadığından bahsedilmiştir. Başka bir ifade ile okullardaki öğretim
programları mı, merkezi bir öğretim süreci mi, okul yönetimi mi, dış baskılar
mı liberal eğitim başlığı altında daha bağımsız okullar konusunda istekleri
olan bireyleri sınırlandırmaktadır? Bu sınırlılıkların net olmadığını ve bu net
olmayan durumların da liberal eğitim anlayışında belirsizliklere neden
olduğundan bahsedilmiştir.
Makale
genelinde liberal eğitim için üç ayrı yorumlama ile karşılaşıldığı üzerinde
durulmuştur. Birinci liberal eğitim yorumu olarak liberal eğitimin aklın
gelişimini destekleyen, mesleki ya da araçsal bir bağı olmayan ve bilgi bilgi
içindir görüşünü benimseyen bir kavram olarak görüldüğü ifade edilmiştir. Aklın
gelişiminin bilginin araçsal yollar için öğrenilmesi uğruna sınırlandırıldığı
tartışılmıştır. İkinci yorum olarak ise tek bir disiplinle eğitimin
sınırlandırılmaması aklın gelişiminin sağlanması için bireyin çok yönlü gelişimini
savunan bir liberal eğitim yorumu ile karşılaşılmıştır. Üçüncü liberal eğitim
yorumunda ise dogmatik öğretim metotlarının ve konu alanının fazla ön plana
çıkmasının aklı sınırlandırması ve kişinin deneyimleyerek ve problem çözerek
öğrenmesini engellemesi üzerinde durulmuştur.
Daha önce
de değindiğim gibi okurken anlayamadığım noktaları dersteki tartışmalardan
sonra çok daha iyi şekillendirebildim. Liberal eğitim için dersin başında tek
tek sıraladığımız özellikler kafamda çok net bir çerçeve çizebilmemi sağladı.
Öncelikle liberal eğitimin tarih, felsefe, edebiyat, matematik ve fen bilimleri
alanlarındaki eğitim ile aklın gelişiminin sağlanabileceğini savunduğu üzerinde
durduk. Liberal eğitime göre en değerli varlık ‘akıl’dır ve dolayısıyla
öncelikle aklın ilkelerini çözmek gereklidir. Aklın ilkelerini çözerken de
teorik düşünmenin önemi üzerinde durulmaktadır. Liberal eğitimin aklın
gelişimini, büyük eserlerin öğrenimini savunmasının yanı sıra merak ve ilginin
doğal insan özellikleri olduğunu ve merak ve ilginin kişiyi yukarıda bahsedilen
alanlarda öğrenmeye teşvik ettiğini tartıştık. Eski Yunanda filizlenen liberal
eğitim anlayışında bilgi bilgi içindir ve bilgi bir amaçtır ama araç değildir
fikrinin sonraları bizi ‘Hangi bilgi değerlidir?’ şeklinde başka bir soruya
götürdüğünü tartıştık. Liberal eğitime
göre insan aklını geliştiren bilgi değerlidir. Sınıfta yapılan tartışmalarda da
genelde uygulamalarda karşılık bulan, pratik olan, hayatta kullanımı olan
bilgilerin bizler için değerli statüsünde olduğunu gördük.
Peki,
liberal eğitim hangi bilginin peşinde koşulmasını savunmaktadır? Liberal
eğitime göre değerli bilginin yani amaç olan ama araç olmayan, tanımlanmış
sınırları belli olan ve tıp, mühendislik, eğitim vb. gibi alanlardakinin aksine
uygulamaya ve pratiğe dayanmayan bilginin peşinde koşulmalıdır.
Bunlara ek
olarak, dersimizde öğretmen – bilgi ilişkisini de tartıştık. Konu alanının çok fazla ön plana çıkmasının
öğretmenlere nedensiz bir otorite sağladığını ve sorgulayıcı değil dayatmacı
bir eğitimle karşı karşıya kalındığı üzerine durduk. Okumalarda da bu kısım
öğrencilerin akıl yürütmesinin ve bilgi kapasitelerinin öğretmenin keyfine ve
isteğine bırakılmaması gerektiği şeklinde geçiyordu. Çok dikkat çekici bir
söylem olarak altını kitabı okurken de çizmiştim. Üzerine grup tartışması
yapmak da benim için çok etkili oldu.
Dersimizin
bir başka bölümünde de liberal eğitimin özgürleştirme kavramı ile beraber
anıldığından ama bu iki kavramın aslında birbirleriyle çelişen uygulamalar
barındırdığından bahsettik. Örneğin, ülkemizde kitapların belli kişiler
tarafından yapılması, paydaşların yeterince varlıklarını gösterememeleri bir
çelişki olarak belirtilebileceğini konuştuk. Liberal eğitimin seçilmiş bilgi
öğrenilirse zihnin gelişmesini savunmasının aslında liberal eğitimin kavramsal
çerçevesi içerisinde bir çelişki yaratmadığından ama bizim okullardaki
uygulamalarımızla liberal eğitimini ilişkilendirdiğimizde bu çelişkinin net bir
şekilde görülebileceğinden bahsettik.
Liberal
eğitime ilişkin net bir çerçeve çizebilmek adına hocamızın verdiği örnek bana
çok yardımcı oldu. Ders sırasında eğer bir kurumun ‘Entelektüel ve aklın
gelişimini destekleyen bir eğitim sunuyoruz’ görüşüyle yola çıktığında tam
olarak liberal eğitim kapsamında olduğunu fakat yine başka bir kurumun
‘Entelektüel bir eğitim sunuyoruz ama aynı zamanda da iş dünyasına eleman
yetiştiriyoruz’ görüşüyle yola çıktığında ise liberal değil pragmatik bir
eğitim anlayışını benimsediğini tartıştık. Günümüzde bilgi türlerinin hepsinin
birlikte uyum içerisinde sağlandığı bir eğitim anlayışının var olduğunu ve
dolayısıyla liberal eğitimin günümüzde tek başına görülemeyeceği üzerinde
durduk.
Liberal
eğitim ve Schwab arasındaki ilişinin üzerinde geçen haftaki dersimizde de
durmuştuk. Bu haftaki dersimizde bu konu üzerine tekrar düşünmek ve
bilgilerimizi tekrar hatırlamak kendi adıma çok yararlı oldu. Liberal eğitim
tıp, mühendislik, eğitim gibi uygulamaya dönük alanlara karşı dururken,
Schwab’in savunduğu anlayışta ise bilgilerin uygulamaya dönük olması ve
uygulamaların problemlerden başlaması gibi bir görüş vardır. Dolayısıyla özetle
liberal eğitimin uygulamaya karşı bir bakışı varken, Schwab de liberal
eğitimdeki bu boşluğu doldurmaktadır.
Dersimizin
sonuna doğru çok değerli gördüğüm başka bir tartışma konusu üzerinde durduk.
Liberal eğitim genel eğitim anlayışı kapsamında alanda uzmanlaşmayı
savunuyorken biz ülkemizde öğretmenlerimizi hangi anlayışa göre yetiştirmeliyiz
sorusu üzerine tartıştık. Öğretmenin önce liberal eğitimin savunduğu gibi entelektüel
gelişimini sağlaması ve sonrada kendi alanında derinleşmesinin önemi üzerinde
durduk. Bu ikisinin geleceği şekillendirecek öğretmen için birbirinden ayrı
düşünülemeyeceğini tartıştık. Peki, toplum nasıl bir öğretmen istiyor sorusuna
cevap aradığımızda ise, toplumdaki öğretmen anlayışının liberal eğitimin genel
eğitim başlığı altında savunduğu gibi alanında derinleşmeye yönelik olduğunu
tartıştık. Şüphesiz ki, öğretmenlerin toplumda alan uzmanlıklarının entelektüel
gelişimlerinden daha önemli olarak algılanmasının birçok dış faktörü olduğu
üzerinde durduk.
Bu haftaki
ders genel hatlarıyla liberal eğitimin ne olduğunu, ne olmadığını, nasıl
uygulandığını, çelişkilerinin, ne olduğunu,
anlamak açısından bana çok yardımcı oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder