İnovasyon ve Eğitim - Yazar: Gülden Sarıkoç Bilir

Geçtiğimiz derse misafir olarak katılan değerli hoca Prof. Dr. Nurdan Kalaycı yaratıcı düşünme ile ilgili paylaşımlarda bulundu. Yaratıcılığın orjinal fikirlerin bir araya gelmesi ile oluştuğu ve yeni bir fikir olduğu vurgulandı. Yaratıcılığın her zaman yararlı olmadığı, bazen çok da zararlı olabileceği konuşuldu. Örneğin atam bombası, çok yaratıcı bir fikirdir ama çok da yıkıcıdır ve insanlar çok zarar görmüştür.

Yaratıcı olmak için birikimin öneminden bahsedildi, birikim olmadan üretim de olamaz. Birikim ile ilgili üç önemli kavram: Zaman, sabır ve sadakat. Her çalışma bir emek ister, her çalışmaya zaman ayrılmalıdır ve her çalışmaya sağlam, güçlü ve içten bağlı olmak gerekir. Değerli hocamızın fikirlerine katılmamak elde degil, çalışma gece uykusuzlukları, yorgunlukları beraberinde getiriyor; sabır ve sadakat olmadan bunlarla başetmek zor.

İnovasyon çok gündemde olan bir konu. İnovasyonun anlamı yaratıcılığın ticari ustalıkla birleşimi. İnovasyon kelime olarak çok havalı, yeni bir terimi ifade ediyor gibi olabilir ama değerli hocamızın da belirttiği gibi yaratıcılık geçmişten günümüze her eğitim programında vardı. 2018 yılına ait Türkçe öğretim programında yaratıcılık sözcük olarak iki yerde geçmektedir. Birincisi “Yetkinlikler” başlığı altında aşağıdaki gibi yer almaktadır:

İnisiyatif alma ve girişimcilik: Bireyin düşüncelerini eyleme dönüştürme becerisini ifade eder. Yaratıcılık, yenilik ve risk almanın yanında hedeflere ulaşmak için planlama yapma ve proje yönetme yeteneğini de içerir. Bu yetkinlik, herkesi sadece evde ve toplumda değil işlerine ait bağlam ve şartların farkında olabilmeleri ve iş fırsatlarını yakalayabilmeleri için aynı zamanda iş hayatında desteklemekte; toplumsal ve ticari etkinliklere girişen veya katkıda bulunan kişilerin ihtiyaç duydukları daha özgün bilgi ve beceriler için de bir temel teşkil etmektedir. Etik değerlerin farkında olma ve iyi yönetişimi desteklemeyi de kapsar.

Burada yaratıcılık için planlama yapmanın ve proje yönetiminin gerekliliği anlatılırken risk almadan bahsedilmektedir. Risk alma daha çok işletme alanında kullanılan bir terim. Yaratıcılığın girişimcilik başlığı altında verilmesi, yaratıcılıkla ilgili beklenetinin doğrudan verime dayandırıldığını, gelecekte ticari etkinliklere alt yapı sağlayacağını düşünmeme neden oldu. İş fırsatlarının yakalanması, iş hayatını desteklemesi gibi söylemler işletme alanında kullanılan inovasyon sözcüğüne daha yakın. İlkokul programındaki beklentilerin ve istenen yetkinliklerin daha öğrenciye uygun olması görüşündeyim.

İkincisi “Öğretim Programlarında Ölçme ve Değerlendirme Yaklaşımı” başlığı altında aşağıdaki gibi geçmektedir:

Hiçbir insan bir başkasının birebir aynısı değildir. Bu sebeple öğretim programlarının ve buna bağlı olarak ölçme ve değerlendirme sürecinin “herkese uygun”, “herkes için geçerli ve standart olması” insanın doğasına terstir. Bu sebeple ölçme ve değerlendirme sürecinde azami çeşitlilik ve esneklik anlayışıyla hareket edilmesi şarttır. Öğretim programları bu açıdan bir yol göstericidir. Öğretim programlarından ölçme değerlendirmeye ait bütün unsurları içermesini beklemek gerçekçi bir beklenti olarak değerlendirilemez. Eğitimde çeşitlilik; birey, eğitim düzeyi, ders içeriği, sosyal ortam, okul imkânları vb. iç ve dış dinamiklerden ciddi şekilde etkilendiği için, ölçme ve değerlendirme uygulamalarının etkililiğini sağlamada öncelik öğretim programlarından değil öğretmen ve eğitim uygulayıcılarından beklenir. Bu noktada özgünlük ve yaratıcılık öğretmenlerden temel beklentidir.

Burada geçtiği anlamıyla yaratıcılık öğretmenin yaratıcı olarak değişik ölçme ve değerlendirme araçlarını kullanması anlamındadır. Paragrafta geçen öğrenciye göre esnek bir değerlendirme anlayışının olması günümüzde pek kullanılıyor olmasa da böyle bir düşüncenin programda yer alması iyidir. Herkese uyan ve standart bir ölçme anlayışından uzaklaşılması gerektiği anlatılmaktadır; Türkiye’de her seviyede standart sınavlar varken ve bu bizim kültürümüz haline gelmişken bu fikirden uzaklaşma için zaman gerektiği görüşündeyim. 

Geçtiğimiz yıllarda kullanılan öğretim programlarında “inovasyon ve yaratıcılık” sözcükleri daha çok geçerken son yapılan düzeltmelerle oluşturulan öğretim programlarında bu sözcüklerden inovasyon hiç kullanılmamakta, yaratıcılık ise iki ya da üç yerde geçmektedir. Böyle bir değişikliğe neden gidilmiştir? Bu azalmanın nedeni uygulamanın zorluğundan mı yoksa programın temele aldığı felsefenin farklılığından mı kaynaklanmaktadır?

Değerli hocamız inovasyon çeşitlerinden bahsetti. Bunlar: radikal ve artırımsal inovasyon. Radikal inovasyon ilk, işlevsel ve değerli olmalıdır. Radikal inovasyona  örnek olarak köy ensitüleri verilebilir. Köy enstitülerinde bilgi iş haline getirilir, öğrenerek üreten, üreterek öğrenen bir anlayış vardır. Köy enstitüleri programı Türkiye’de program, yapısı ve süreci bakımından elde edilmeyecek kadar güçlü bir programdır. Bazı nedenlerle kapatılması öngörülerek kapatılmış ve yerine daha iyisi de gelmemiştir. Artırımsal inovasyon da adım adım geliştirme anlamında kullanılmaktadır. 

İnovasyon türlerinin alt kategorileri ürün, hizmet, süreç, organizasyonel ve deneyim alanlarındadır. Hepsinin ortak özelliği yeni, farklı ve işe yarar olmalarıdır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder