Program
alanında çalışan kuramcılar programı, politik metin, estetik metin, biyografik
metin, dinsel metin gibi farklı biçimlerde yorumlamıştır. Biyografik metin
olarak yorumlayan yeniden kavramsallaştırma akımı temsilcileri alana yeni bir
bakış açısı getirmiştir.
Yeniden
kavramsallaştırmacılar eğitimin ideolojik sorunları üzerinde durur. Bu akımın
öncüsü olan Pinar, eğitimde program geliştirme döneminin sona erdiğini ifade
etmiştir. Eğitim programı geliştirmek için kesin ve belirli bir yönün
olmadığını savunur. Benim eğitimsel deneyimin doğası nedir? Sorusuyla “currere”
kavramını açıklamaya başlamaktadır. Kendi varoluş deneyimini veri kaynağı
olarak almıştır ve kendine özel sorular sormuştur. Anlattığı şekilde
çalışıldığında biyografik olarak kişinin kendisinin tanımlanacağını, doğrusal
değil çok boyutlu bir tanımlama ortaya çıkacağını ifade etmiştir. Bu yöntemi
“currere” olarak adlandırmıştır. Yöntemin ilk basamağı geçmiştir. Kişinin şu
anki varoluşunda, öznel şimdiki zamanında geçmişte yaşadığı, deneyimlediği
olaylar önemlidir. Biyografik geçmişin genellikle göz ardı edildiğini ifade
etmiştir. Yöntemin odak noktası eğitimsel deneyim olduğu için kişinin geçmiş
yaşamı özel bildirim verir. Bunun için şu soruları önermiştir:
İlkokula
geri dönün, sınıfa tekrar girin, sınıf arkadaşlarınız ve siz ne yaptınız? Daha
önemlisi bunu nasıl yaptınız?
Bu noktada
gözlemlenen şeylerin yorumlanmaması gerektiğine dikkat çekmektedir. Yorumlama
geçmişteki varlığı kesintiye uğratacaktır. Yazarak geçmiş geri getirilmelidir.
Böylece prosedürün ilk adımı olan geçmişe gitmek geçekleştirilmiş olur. Geçmiş,
şimdi ve gelecek birlikte yorumlanmalıdır.
“Currere”
kavramı “curriculum” kavramından oldukça farklı yorumlanmıştır. Currere eylem
ifade eder, özneldir, öğrenen etkindir, kişi kendi deneyimlerini kullanır,
otobiyografiktir, kişinin kendi politikasını yansıtan bir metindir. Curriculum
ise pozitivist anlayışla hazırlanır, öğrenen edilgendir, teknik işlemler
dizisidir. Pinar programın herkesin kendisini tanımladığı, kendisini
gerçekleştirdiği, kültürün esas alındığı bir metin olması gerektiğini savunur.
Currere
kavramı Dewey’in bakış açısıyla da büyük benzerlik göstermektedir. Dewey’in çocuğu
merkeze koyması büyük bir devrimdir. Ancak toplumu ihmal ettiği noktasında
çeşitli eleştiriler almıştır. Dewey ilerlemeci eğitim felsefesini ortaya
koymuştur. İlerlemeci eğitim felsefesinin Türkiye’de örneği Köy Enstitüleridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder